-
I Was A Fashion School Serial Killer
Herkese merhaba ! Bugün sizlerle Image Comics tarafından yayınlanmış I Was A Fashion School Serial Killer‘dan bahsetmek istiyorum. Bundan bir kaç ay önce 5 sayılık bir mini seri olacağı duyurusu yapılan çizgi romanı görünce konusu ilgimi çekmişti. Bir moda öğrencisi ve seri katillik. Açıklanan kapaklara da göz gezdirdiğimde ben bu çizgi romana kesinlikle abonelik başlatmam lazım demiştim. İnsanları öldürüyor, kanlarında banyo yapıyor ve derilerinden kıyafet. Biliyorum böyle bir şeyi okuyunca insan biraz tuhaf oluyor. Fakat bana gerçekte yaşamış seri katil hikayelerini anımsattığı için I Was A Fashion School Serial Killer‘a şans vermek istedim. Doug Wagner ve Daniel Hillyard tarafından çıkan bu beş sayılık çizgi romanımız, moda dünyasının parlak ışıkları arkasında…
-
Tomodachi no Imōto ga Ore ni Dake Uzai
Herkese merhaba ! Yeni bir anime konumuz ile karşınızdayız. Tomodachi no Imōto ga Ore ni Dake Uzai, İngilizce adı My Friend’s Little Sister Has It In for Me 2025 yılının Ekim ayında yayınlanmaya başlayan eğlenceli bir anime. Havalar hazır soğumaya başlamışken iç ısıtıcı tadımlık bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Şuana kadar 4 bölüm yayınlanan animenin 12 bölüm ile final yapacağı bekleniliyor. Tomodachi no Imōto ga Ore ni Dake Uzai 2019 yılında Light Novel ve manga olarak yayınlanmaya başladı. Hatta bir iki sene önce ilk manga cildini bir çizgi roman dükkanında görmüştüm ve kapak çizimleri bana Rent-A Girlfriend’i hatırlatmış fakat satın almamıştım. Bu ay animesinin görünce ise bir şans vermeye karar…
-
Bleach’in Ölüm Ordusu: Espada’ya Giriş
Ölümün on yüzü, Aizen’in ordusunda yeniden doğuyor Klasik bir söz vardır; hayat ile ölüm arasında ince bir çizgi vardır. Bleach evreni içinde bu söz oldukça geçerlidir. Fakat o çizginin en karanlık, en tehlikeli tarafı Hueco Mundo uzanır. Sonsuz beyaz kumların, iç ürpertici rüzgarların ve yankılanan çığlıkların diyardır. Bu diyarda, ölümün anlamını yeniden tanımlamak isteyen bir ordu vardır. Ve bu orduya Espada denir. Aizen Sosuke’nin ölümün on yüzünü bahşettiği ordudur. ⚔️ Espada Nedir? İspanyolca’da “Espada”, kılıç anlamını taşır. Bleach dünyasında ise bir kılıçtan daha fazlasıdır. Aizen’in ordusunda yer alan en güçlü on Arrancar’dırlar. Onlar Shinigami gücünü özümsemiş Hollow’lardır. Maskelerini kırmışlar ve hayatta kalmışlardır. Görünümleri insan formuna yaklaşmış olsalar bile, içlerinde ki…
-
Supermobile: Superman’in Unutulan Çelik Aracı
Herkese merhaba ! Bugün sizlerle değişik bir konuyu ele alıyoruz. Superman’in unutulan çelik aracı Supermobile’den bahsedeceğiz. Superman gibi bir kahramanın bir aracının olması kulağa saçma ve tuhaf gelebilir. İtiraf etmek gerekirse; bizler aynen bunu dedik. Supermobile ne yapabilir ki ? Uçuyor mu ? Dayanıklı mı ? Eee zaten bunları bizim Superman’imiz yapıyor. Ne gerek var Supermobile’e ? Bu sorular kulağa oldukça mantıklı geliyor. Fakat tarih 1970’lerin sonunu gösterdiğinde DC’nin yayınladığı bir hikaye bu aracın doğuşuna sebep olur. Action Comics‘in 1978 yılında yayınlanan 481 numaralı fasikülde Superman uzayda meydana gelen bir patlama sonucunda yayılan ” kırmızı güneş radyasyonu ” nedeniyle güçsüzleşir. Bu patlama sonucunda ki radyasyon, android Amazo’yu aktivite eder. Normal…
-
Görmezden Gelmenin Sanatı: Miko Yotsuya’nın Sessiz Direnişi
Bugünki konumuğuz hem korku öğelerini hemde komedi öğelerini başarılı bir şekilde harmanlamış bir manga olan Mieruko-chan’dan bahsedeceğiz. Yazar ve çizer Tomoki Izumi, 2018 yılında Japonya korku kültürünü ve insan psikolojisini zekici bir biçimde buluşturdu. Etrafınızda fark etmemeniz gereken saldırgan yaratıklar var ise ne yaparsınız ? Çoğumuz insan doğası sebebiye; korkar, çığlık atar ve kaçar. Tomoki Izumi ise manga, anime hatta filmlerden görmeye alıştığımız bu doğal tepkileri es geçmeye karar verdi. 👁️ Korkunun Görmezden Gelinen Yüzü Mieruko-chan mangamızın başlangıcı bizler için yabancı değil. Görmekten alıştığımız bir şekilde ana karakterimiz Miko Yotsuya bir lise öğrencisi. Sıradan ve normal bir yaşamı olan Miko bir sabah uyandığında her şeyin değiştiğinden habersizdi. Sıradan bir güne…
-
Soi Fon: Sadakat, Gurur ve Sessiz Bir Aşkın Hikayesi
Bleach dünyası, büyük savaşların, devasa güçlerin birbirine meydan okuduğu karakterlerle dolu. Ama bazen en güçlü karakterler kılıçlarıyla değil, sessizlikleriyle konuşur. Soi Fon’da tam bu karakterlerden; disiplinli, ciddi, gururlu ve bastırılmış duyguların harmanlandığı biri. 🕶️ Gölgelerin Kızı Bleach evreninde her karakterin farklı hikayesi mevcut. Soi Fon’un hikayesi bir asalet hikayesi değil. Ün, şöhret için çıkılmış bir yol hiç değil. O, yoksul bir ailede doğmuş bir kız çocuğu. Yetenekleri genç yaşta fark edilince, Shihōin klanına alınarak hikayesi başlamış oluyor. Bir nevi bir proje. “ Gölge savaşçısı “ olarak yetiştirilmeye başlanıyor. Onun ideallerinde de tek bir şey var; Yoruichi Shihōin’e layık olmak. Yoruichi onun için bir üstten fazlasıydı. Onun idolü, bir yön ve…
-
Black Kiss: Hollywood’un Günahları, Arzunun Gölgesinde Bir Kara Film Kabusu
Bazı çizgi romanlar sadece hikaye anlatmaz. Okuyucu kelimenin tam anlamıyla rahatsız eder, sınırları zorlar bazen ise sınırları geçer. Howard Chaykin’in 1988 yılında Black Kiss ismini verdiği eseri tam olarak böyle bir çizgi roman. Alışılagelmiş kahramanlık hikayesi veya aşk hikayesi değil. Black Kiss; seks, ölüm, din ve meşhur Hollywood’un çürümüşlüğü arasında gezen karanlık bir kabus. Yayınlandığı günden bugüne aradan on yıllar geçse bile çizgi roman dünyasında tabu ve tartışmalı işlerinden biri olmaya devam ediyor. 🩸 Howard Chaykin ve Yasakların Çizgi Romanı 1980 yılların sonunda çizgi roman dünyasında önemli işler ortaya çıktı. Watchmen ve The Dark Knight Returns gibi çizgi romanlar piyasayı adeta salladı. Çizgi romanlar daha “ciddiye alınabilir” sanat olarak görülmeye…
-
The Killing Joke: Joker’in Karanlık Kökeni ve Akıl Çizgisinin Yok Oluşu
DC evreninde hatta çizgi roman dünyasında kötü karakter denilince akla gelen ilk karakter Joker’dir. Yazımıza biraz iddalı giriş yaptık fakat Joker kadar akıllarda iz bırakan kötü bir karakter oldukça azdır. Deliliğiyle zekanın, trajediyle mizahın ince çizgisinde duran bir karakterden bahsediyoruz. Joker’i bir çok seride gördük. Fakat orjin diyebileceğimiz hikayesi şüphesiz ki 1988 yılında Alan Moore taarafından yazılan ve Brian Bolland’ın çarpıcı çizimleriyle hayat bulan The Killing Joke’dur. The Killing Joke bir çizgi romanın okuyucuyu etkilemesi için bir sürü fasikülle gerekli olmadığının en iyi örneğidir. Olabildiğince az fasikülde okuyucuya hikayeyi bu kadar başarılı aktarabilen çizgi roman oldukça azdır. Joker’in Kökeni: Bir Gün Herkes Delirebilir The Killing Joke, DC tarihinde yıllar geçsede…
-
Spy x Family Karakterleri: Ailenin Sır Dolu Üyeleri
Spy x Family son zamanlarda hem casusluk gerilimini hemde aile sıcaklığını oldukça başarılı harmanlayan bir seri. Seri bunu o kadar başarılı bir şekilde dengeliyorki; okuyucu ve izleyici hem kahkahaya hemde duygusallığa boğabiliyor. Aileyi oluşturan Forger’ler mükemmel ama sahte bir portre olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazımızda bu tuhaf ama sevimli ailenin üyelerini biraz daha yakından tanıyacağız. 🕶️ Loid Forger – Casus, Baba, Kurtarıcı Kendileri ailemizin babası rolünde karşımıza çıkıyor. İsmin her ne kadar Loid Forger olarak bilsekte, gerçek ismi bilinmiiyor. Gizli serviste kullandığı kod adı ise; Twilight. Başarılı bir şekil değiştiren diyebiliriz. Farklı karakterlere hızlı bir şekilde adapte olabiliyor. Soğukkanlı ve profesyonelliğiyle nam salmış Loid Forger’in duyguları yok diyebilirdik. Taki en…
-
Pop Kill Fenomeni: Ana Akım Dışında Bir Çizgi Roman Nasıl Koleksiyon Değerine Ulaştı?
Günlük hayatımızda olduğu gibi çizgi roman dünyasında da bazen beklenmedik seriler patlama yapar. Hele ki patlama yapan seri Marvel ve DC Comics logosuna dahil değilse bu olay daha beklenmedik bir istisna olur. Pop Kill’de bu istisnalardan biri. Ana akım yayıncılar dışında, bağımsız bir proje olarak doğan seri kısa sürede koleksiyonerlerin dikkatini çekti. Sınırlı sayıda piyasaya sürülen varyant kapakları, seriye ilgi duymayanların bile edinmek istediği sayılara dönüştü. Bazıları seriyi, bazıları kapakları bazıları ise tamamen yatırım ve koleksiyon amacıyla Pop Kill’e akın etti. Bu akın günümüzde mini bir “ çılgınlık “ yarattı. Peki neden Pop Kill bu kadar değerli hale geldi ? Gelin hep beraber bunu irdeleyelim. Bağımsız Bir Hikâyenin Cesur Doğuşu…






















